30 Nisan 2013 Salı

İZMİR SAAT KULESİ ( HAMİDİYE KULESİ )
İzmir Saat Kulesi, yapılışından günümüze kadar İzmirli'lerin buluşma noktalarından biri olup Konak Meydanı’nda yer alır.  Kulenin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm'in hediyesidir
   
 Kulenin ilk ismi Hamidiye Kulesi idi.

Saat Kulesi’nin kaidesi beyaz mermerden, diğer bölümleri kesme taştan yapılmıştır. Dört basamaklı, haç biçiminde bir platform üzerinde 25 m. yüksekliğinde, sekizgen kaideli ve dört katlı bir yapıdır. Buradaki sekizgenin dar kenarlarında dörder küçük sütun üzerine oturan sebillere yer verilmiştir. Bu sebiller at nalı kemerli olup, baldaken biçimindedir ve üçer çeşmesi ile kurnası, ortasında da fıskiyeleri bulunmaktadır. Bu fıskiyelerden iki tanesi günümüze gelememiştir. Baldakenlerin üzeri kubbelerle örtülmüştür. Sebiller arasında kalan dört cepheye de at nalı şeklinde kemerler ve demir şebekeli açıklıklar bırakılmıştır. Ayrıca tümünün üzerini bir saçak örtmüştür.

Saat Kulesi’nin sekizgen kaidesi üzerinde sütunlu bir galeri ile onun da üzerinde köşeleri pahlanmış kare prizma şeklinde gövde bulunmaktadır. Bu gövde oldukça zarif başlıklı küçük kubbeli kaideli sütunların birbirlerine bağlanması ile üç dilimli bir görünüm kazanmıştır. Buradaki galeri ve çeşmelerde kullanılan yeşil ve pembe renkli sütunlar Marsilya’dan getirilmiştir. Bu sütunların başlıkları ve köşeleri bitkisel süslemelerle bezenmiştir.

Gövdenin dört bir yönüne at nalı kemerli küçük pencereler açılmıştır. Bunların üzerinde doğu ve batı yönlerinde küçük birer Osmanlı arması, kuzey ve batı yönlerinde de Sultan II. Abdülhamit’in tuğraları kabartma olarak yerleştirilmiştir. Bununla beraber Cumhuriyetin ilanından sonra, 1927 yılında çıkan “Milli ve Resmi binalarda kullanılan tuğra ve methiyelerin kaldırılmasını” içeren kanun nedeni ile buradaki tuğra ve armalar kaldırılmış, yerlerine ay yıldız kabartmaları konulmuştur.

Kulenin 12 küçük sütun üzerine oturan dördüncü katı ana gövdeden çok daha dardır ve üzerini ay şeklinde alem olan metal bir kubbe örtmektedir. Bu bölümde günümüzde çalışmayan saatin çanı bulunuyordu. Ancak bu bölüm 1974 depreminde yıkılmış ve 1976’da onarılmıştır.
Saat Kulesi’nin gövdesi içlerinde beş kollu yıldızların bulunduğu baklava dilimleri ile doldurulmuştur. Gövdenin üst bölümü üç sıra mukarnasla genişletilmiş ve buraya 75 cm. çapında, Alman İmparatoru II. Wilhelm’in hediyesi olan dört saat konulmuştur. Bu saatlerin mekanik bölümleri demir köşebentler ve döküm ayaklar üzerine oturtulmuştur. 22 dişli çarktan oluşan saat parçaları üzerinde 1901 tarihi görülmektedir .
 
 
İzmir'in gidilip görülmesi gereken yerlerini size tanıtmaya başlamadan önce iklim koşullarından bahsetmek istedim.
 
İklim ve Bitki Örtüsü

İzmir ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları kurak ve sıcak kışları ılık ve yağışlı geçer. Temmuz-ağustos ayları en sıcak ve ocak-şubat en soğuk aylardır. Sıfırın altında gün sayısı 10 günü geçmez. Senenin 100 gününe yakını ise +30 derecenin üstüne çıkar. Kar yağışı yok denecek kadar azdır. Senelik yağış miktarı 700-1200 mm arasında bölgelere göre değişik olur. Sıcak yaz aylarında “imbat” ismi verilen rüzgar serinlik getirir. Kara ve denizin gece-gündüz arasındaki ısınma ve soğuma farkından meydana gelen bu rüzgar sadece bu ile aittir. Kavurucu yaz günlerinde İzmir’e tatlı bir serinlik getirir. Kemalpaşa ilçesi en çok yağış alan bölgedir. Sıcaklık +42,7°C ile -8,4°C arasında değişir.

İzmir ili yaz ve kış yemyeşildir. İzmir şehrinin yeşil sahası çok azdır. Fakat civarındaki bitki örtüsü boldur. İlin topraklarının % 50’ye yakını orman ve fundalıklarla kaplıdır. % 33’ü ekili ve dikili saha, % 15’e yakını çayır ve meradır. Tarıma elverişli olmayan kısmı yüzde ikidir. Bitki örtüsünde kızılçam, fıstık çamı, karaçam, selvi, maki ve zeytin ağaçlarına bol rastlanır. Bağ ve meyve bahçeleri oldukça geniş yer kaplar. Kozak Dağı, Türkiye’nin en büyük çam fıstığı istihsal yerlerinden biridir.